Arabuluculuk Hizmetleri, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların mahkemeye gitmeden, daha hızlı ve düşük maliyetle çözüme kavuşturulmasını sağlamak amacıyla kullanılan alternatif bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Arabuluculuk, tarafların kendi isteklerine ve ihtiyaçlarına dayalı olarak anlaşmazlıkları çözmelerine yardımcı olan bağımsız ve tarafsız bir üçüncü kişi (arabulucu) tarafından yürütülen bir süreçtir.

Arabuluculuğun Temel Özellikleri:

1. Tarafsızlık ve Bağımsızlık: Arabulucu, tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişi olarak süreçte yer alır. Tarafların menfaatlerini gözetir ancak herhangi bir tarafın yanında yer almaz.
2. Gizlilik: Arabuluculuk süreci gizlidir. Taraflar arasında yapılan görüşmelerin içeriği, anlaşmazlıkların çözülmesinde mahkemelerde kullanılmaz.
3. Hızlı ve Düşük Maliyetli: Mahkeme süreçlerine göre daha hızlı sonuç verir ve daha düşük maliyetlidir. Taraflar, bir arabulucu ile hızlıca anlaşmaya varabilir.
4. Esneklik: Taraflar, çözüm önerilerini kendileri belirleyebilir ve arabulucu bu süreci kolaylaştırır. Yani çözüm tarafların ihtiyaçlarına uygun şekilde şekillendirilebilir.
5. Zorunlu Olmayabilir: Taraflar anlaşmazlıklarını mahkemeye taşımadan önce arabuluculuk sürecini tercih edebilirler. Ancak bazı durumlarda, örneğin ticari uyuşmazlıklarda, arabuluculuk süreci zorunlu hale gelebilir.

Arabuluculuk Süreci:

1. Başvuru: Taraflar, arabuluculuk sürecine katılmak için bir arabulucuya başvurur. Bu başvuru, bir arabuluculuk merkezi aracılığıyla veya doğrudan arabulucuya yapılabilir.
2. Toplantılar: Arabulucu, taraflarla birebir görüşmeler yaparak, her iki tarafın da taleplerini ve beklentilerini öğrenir. Taraflar bir araya gelerek görüşebilirler.
3. Çözüm Teklifleri: Arabulucu, tarafların ortak bir çözüm bulmalarına yardımcı olmak için çözüm önerileri sunar. Arabulucu, tarafların işbirliği yapmalarını sağlayarak, çözüm önerilerinin oluşturulmasına katkıda bulunur.
4. Anlaşma: Eğer taraflar arasında bir anlaşmaya varılırsa, arabulucu, anlaşmanın yazılı hale gelmesini sağlar. Bu anlaşma hukuki açıdan bağlayıcı olabilir, ancak tarafların onayı gereklidir.
5. Sonuçsuz Kalan Durumlar: Eğer taraflar anlaşmaya varamazsa, arabuluculuk süreci sona erer ve taraflar mahkemeye başvurma hakkını saklı tutar.

Arabuluculuğun Uygulama Alanları:

• İş Hukuku: Çalışanlar ile işverenler arasındaki anlaşmazlıklar (işe iade davaları, tazminatlar, ücret alacakları gibi).
• Aile Hukuku: Boşanma, velayet, mal paylaşımı gibi aile içindeki anlaşmazlıklar.
• Ticaret Hukuku: Ticari sözleşmelerden doğan ihtilaflar, ödeme sorunları, şirketler arasındaki anlaşmazlıklar.
• Kira Hukuku: Kiracı ile kiraya veren arasındaki uyuşmazlıklar.
• Tazminat ve Sigorta İhtilafları: Zarar tazmini ve sigorta şirketleri arasındaki uyuşmazlıklar.
• Borçlar Hukuku: Alacak-verecek ilişkilerinden doğan anlaşmazlıklar.

Arabuluculuğun Avantajları:

• Daha Hızlı Çözüm: Mahkemeye kıyasla çok daha hızlı bir çözüm süreci sağlar.
• Daha Düşük Maliyet: Mahkeme masraflarından çok daha düşük maliyetle çözüm elde edilir.
• Esneklik ve Kontrol: Taraflar, çözüm sürecini daha fazla kontrol edebilir ve daha esnek bir çözüm geliştirebilirler.
• Gizlilik: Süreç gizli tutulur, bu da tarafların özel bilgilerini korur.
• İleriye Dönük İyi İlişkiler: Taraflar arasındaki iletişimi geliştirir, mahkemelerdeki gibi düşmanlık değil işbirliği temelli bir çözüm oluşturur.

Arabuluculuk Hizmetleri İçin Hukuki Destek:

Arabuluculuk sürecine katılmadan önce, taraflar hukuk danışmanlığı alarak sürecin nasıl işleyeceğini öğrenebilir ve haklarının ne olduğunu belirleyebilir. Arabuluculukta en etkili sonuçları almak için profesyonel bir avukatın rehberliği önemli olabilir. Avukatlar, tarafların haklarını savunmak, süreç hakkında bilgi vermek ve anlaşma metninin hazırlanmasında yardımcı olabilirler.